24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda her zaman mikrofonu vatandaşa uzatan basın mensupları, bu kez mikrofona konuştu. Basının sorunlarından bahsedilirken, çarpıcı açıklamalar yapıldı.
24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda bu kez basın mensupları, kendi sektörlerinin yaşadığı sorunlara çarpıcı başlıklar attı. Yaşanan zorlukları anlatan medya emekçileri, ekonomik sorunlara değinirken, gazeteciliğin hakkını vermeyenler nedeniyle basının güven kaybettiğine de dikkat çekti.
“Basın Özgürlüğü Kapsamı, Öncelikle Siyasiler ve Medya Patronları Tarafından Suistimal Edilen Bir Konu”
Anadolu Ekspres Gazetesi muhabiri ve deneyimli Gazeteci Dilek Eyüboğlu, basın özgürlüğünün olup olmadığı konusuna yanıt vererek, “Özgürlük kapsamında tartışmaya açık bir konu. Basın özgürlüğü dediğimizde basın özgürlüğü kapsamı ve sınırları yasalarla çerçevelenmiş durumda. Kamuoyunda siyasi baskılar, en çok bilinen başlık basın özgürlüğü denildiğinde. Bunun ardında en basit haber içeriğinde bile kişilerin odağında işler yapmaya çalışıyoruz. Siyasi baskıları bir tarafa bırakıyoruz, medya mensupları işini ortaya koymakta zorlanıyor ve mücadele ediyor. Basın özgürlüğü dediğimizde ne yazık ki basın özgürlüğü kapsamı ve sınırları, öncelikle siyasiler, medya patronları ve basın çalışanları tarafından suistimal edilen bir konu. Bunun sebebiyse ekonomik koşullar. Önce kendi içimize bakmamız gerekiyor. Basın özgürlüğü mücadelesi geçim özgürlüğü mücadelesine dönüşmüş durumda. Başta medya patronları, imtiyaz sahipleri ve tabii ki silsile olarak da en tepeden en aşağı tüm basın emekçilerinin en büyük sorunu. Ben bunları söylemek istiyorum bu konuda” dedi.
“Bugün Eline Telefon Alan Gazeteciyim Diye Sektörü Baltalıyor”
Medya sektöründe dijitalleşme yaşandığını ifade eden Eyüboğlu, “Tüm medya mensupları için şunu temenni ediyorum: gerçek gazeteci kimdir, gerçek basın mensubu kimdir bunun ayrımı yapılması gerekiyor. Bugün eline telefon alan, bir site kuran gazeteciyim diye sektörü baltalıyor. Bunun ayrımına kurum, kuruluşlar ve yasanın çerçevesindeki yetkililer el atmalı. Her emekçinin insani koşullarda, hak ettiği değerde yaşam mücadelesini sürdürmesi ve verdiği hizmetin karşılığını almasını temenni ederim” ifadelerine yer verdi.
“Basın Özgürlüğü Var, Sadece İktidarla Alakalı Eleştirilerde Başına İç Açılıyor”
68 Haber ve Güncel Gazetesi imtiyaz sahibi Nazmi Çalışkan da önemli açıklamalarda bulunarak, “Basın özgürlüğü var mı yok mu? Kimine göre fazla kimine göre az. Ben özgürlük olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de herkes istediğini söyleyebiliyor ve yazabiliyor. Sadece iktidarla alakalı eleştiriler yaptığında başına iş açılıyor. Ülkedeki hiçbir özgürlüğün sınırsız olmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Basın özgürlüğü var ama son yıllarda basının itibarsızlaştırılması için basında bir karmaşa seçilmeye başlandı. Buna STK, bürokrasi buna destek vermeye başladı. Doğru haber yapanlar da sorgulanmaya başladı. Sebebi de kaldırım aldı yayın dünyası oldu. Temennim genç neslin yetişmesi. Gazetecilikte çalışanlarının maaşlarının ve şartlarının iyileştirilmesi. Gazetecilik mesleğinin iş bulamadığı bir yer değil de gerçekten tercih ettiği bir alan olmasını isterdim” dedi.
“İktidar Yerel ve Ulusal Basını Kontrol Altına Almaya Çalışıyor”
Anadolu Ekspres Gazetesi imtiyaz sahibi Harun Atalay ise yapmış olduğu açıklamada, “Bir ülkenin basını ne kadar özgürse her alanda gelişmeye müsait bir ortam oluşur. Son 20 yıldır ülkemizde basın her anlamda maalesef kan kaybetmekte. Yerel basın, ulusal basını besler ama mevcut iktidar ülkedeki yerel ve ulusal basını kontrol altına almaya çalışıyor. Baskılar, mobbingler bir taraftan diğer taraftan basın kuruluşları ve çalışanların ekonomik sorunları zaten ortada” ifadelerini kullandı.
“Basın Meslek Kuruluşları Hiçbir İşe Yaramıyor”
Basın özgürlüğü konusunda sınıfta kalınan günlerden geçildiğini söyleyen Atalay, “Yöneticiler basın mensuplarını, ‘Haber yapmayın sadece bizim söylediklerimizi yazın’ adı altında bülten haberciliği yaptırmaya zorluyor. Maalesef her geçen gün basın ülkemizde basın emekçileri ile birlikte kan kaybetmeye devam ederken maalesef basının içinde bulunduğu bu zor duruma ne iktidar ne muhalefet çözüm üretmiyor. Basın meslek kuruluşları hiçbir işe yaramıyor. Daha önemlisi artık gösteriş amaçlı yöneticiler sadece özel günlerde basın bültenleri gönderiyorlar. Biz de bunları yayınlıyoruz, ülkede ve ilimizde basına verilen değer ortadadır” açıklamasını yaptı. Haber: Harun Atalay
Yorum Yazın