© Anadolu Ekspres 2021

Üretenlerin Toplumsal Zenginlikten Aldığı Pay Azalıyor

İşçi Ve Emekçiler 1 Mayıs Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Gününü Halaylarla Kutladı

Aksaray 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda 1 Mayıs nedeniyle toplanan, sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilci ve üyeleri “1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününü kutladı. 

Millet İttifakı Milletvekili Adayı Ali Abbas Ertürk, Millet İttifakı il başkanları, partililer, KESK Aksaray Şubeleri Platformu, TİP, Eğitim İş, Sol Parti ve çok sayıda vatandaş, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi dayanışma günü kutlamasına katılım gösterdi.1 Mayıs’ı halaylarla kutlayan işçiler ve alanda toplanan vatandaşlar sloganlar atarak işçilerin daha iyi şartlara sahip olması gerektiğini vurgularken, İşçi Bayramı nedeniyle Aksaray Kent Meydanı’nda toplanan işçiler adına Eğitim Sen Aksaray Şube Başkanı Mustafa Kemal Derin açıklama yaptı.

 

Hiçbir Hamasi Nutuk Kamusal Hizmetlerin Çöktüğü Gerçeğini Gizlemeye Yetmez! 

Derin, "Merhaba dostlar, yoldaşlar, sınıf kardeşlerimiz merhaba! Üretenler, emeğiyle geçinenler, dünyanın tüm güzelliklerini var edenler merhaba! İşçiler, kamu emekçileri, işsizler, emekliler, kadınlar, gençler merhaba! İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’a hepiniz hoş geldiniz!  Bayramımız kutlu olsun!" ifadeleriyle sözünü başladı. 

Umut ile hüznün iç içe olduğu bir 1 Mayıs yaşadıklarını belirten Derin, "On binlerce kardeşimizin canını kaybettiği, milyonlarca kardeşimizin hayatını alt üst eden depremin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Kapitalizmin kar hırsı, iktidarın rant politikaları nedeniyle büyük bir yıkım yaratan depremde yaşamlarını yitirenleri saygı ile anıyoruz.  Doğal bir olay olan depremi, büyük bir toplumsal felakete ve insanlık trajedisine dönüştüren sorumluları asla affetmeyeceğiz. Hiçbir hamasi nutuk kamusal hizmetlerin çöktüğü gerçeğini gizlemeye yetmez!" dedi.

 

Biz Üretenlerin Toplumsal Zenginlikten Aldığı Pay Azalıyor 

"Tüm dünyada işçi sınıfı sayısal olarak hızla büyürken, ücretli emek yaygınlaşırken; biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık sermaye düzeninin bu ağır tahribatına ses çıkarmasın diye  baskıcı rejimler destekleniyor" diyen Derin, "Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan neoliberalizm bugün dünya halklarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma ve yarattıkları bu cehennemin bekçisi olarak daha fazla otoriter rejim vaat ediyor" ifadelerini kullandı.

 

Ciddi Bir Gıda Krizi İle Karşı Karşıyayız 

Büyük bir yoksulluk içinde yaşandığını, gelen zamların alım gücünü erittiğini, emekçilerin giderek daha güvencesiz çalışma yaşamına dayatıldığını söyleyen Derin, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bereket fışkıran topraklarımızda tarım, çiftçilik, besicilik adım adım bitirildi. Sanayiden sonra tarımda da bu iktidar döneminde dış sermayeye bağımlı hale getirildik. Ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıyayız. Sadece son 4 yılda 5,5 milyon işsize 3,5 milyon yeni işsiz daha eklendi. Ücretlilerin sayısı hızla artarken, emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38’den yüzde 25’e düştü; sermayenin payı yüzde 44’ten yüzde 57’ye yükseldi.

İşçiden alıp patronlara verdiler, fakirden alıp zenginin kasasını doldurdular. Rant için kentleri ve doğayı betona boğdular, asırlık yardım kuruluşlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler. Sözün özü; memleketi bir şirket gibi yönettiler! Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar. Eleştirenin, sorgulayanın, hak-hukuk-adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler. Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine… Haklarını savunan kamu emekçileri, iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi bastıramadılar. Doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar."

 

Yeni Bir Başlangıç İçin 1 Mayıs: Emek Bizim Gelecek Bizim 

2023 1 Mayıs'ın yeni bir başlangıç olduğunu belirten Derin, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: "Bizler;

• Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu,

•Grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında yasaklanmadığı,

•Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu,

•Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının emekçilere kesilmediği,

•Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği,

•Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı,

•Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı,

•Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,

•Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz. 

Biliyoruz ki, böyle bir dünya ve ülke mümkündür. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizle meydanlarda birlik olacağız. 2023 1 Mayıs’ı yeni bir başlangıçtır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak geleceğimize sahip çıkacağız. Hürriyet en şanlı elbisesiyle meydanları dolduracak ve bizler haykıracağız: Yeni Bir Başlangıç İçin 1 Mayıs: Emek Bizim Gelecek Bizim."

 

Enflasyonun En Çok Ezdiği ve Belini Büktüğü Kesim İşçi Kesimimizdir 

Millet İttifakı Milletvekili Adayı Ali Abbas Ertürk de yaptığı konuşmada, “Hepinizin 1 Mayıs Emek bayramı kutlu olsun. İşçilerimizin yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Kapitalizmin çok vahşi bir şekilde uygulanması sonucu sabit gelirli işçi, emekçi, emekliler ülkemizde büyük zorluklar yaşamaktadır. Enflasyonun en çok ezdiği ve belini büktüğü kesim işçi kesimimizdir” ifadelerini kullandı.

Asgari ücrete yapılan zamların işçinin sıkıntısını çözmediğini söyleyen Ertürk, “Eğer enflasyon böyle devam ederse ekmeğin, peynirin, tuzun, yumurtanın fiyatı böyle olmaya devam ederse asgari ücreti 30 bin TL’ye de çıkarsanız bir anlam ifade etmez. Asgari ücretli bugün ev kirasını ödeyemez halde, asgari ücretli bugün evine ekmek parası götüremez halde, faturalarını ödeyemez halde okula gönderdiği yavrusunun cebine harçlık koyamaz halde” dedi. 

Sosyal devletin emekçinin yaşam standardını yükseltmek olduğunu ifade eden Ertürk, sosyal devletin günümüz şartlarında ayaklar altına alındığını belirterek, “Ülkemizde mutlu azınlığın hüküm sürdüğü bir ülke haline gelmiştir. Bu yapıyı tez zamanda değiştirmemiz gerekmektedir. Eğer böyle giderse yoksulluk sınırından açlık sınırına doğru ilerleyeceğiz. Emekçimizin, işçimizin yüzünün güldüğü Avrupa standartlarında bir yaşamı biz, arkadaşlarımızla birlikte 14 Mayıs’ta kuracağız” dedi. Haber: Sedef Nazlı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER