© Anadolu Ekspres 2021

Osmanlı arşivlerinde yatan sel felaketi..

Arşiv belgelerine göre hazırlanan makale Uluslararası hakemli dergide (Tarihin Peşinde, S. 10.) yayımlandı. Belgelerde ikinci Nuh Tufanı//tirnakkoydu//na benzetilen sel felaketinin büyüklüğünü anlatabilmek için selde mağdur olan Aksaray halkının padişaha yazdıkları ortak dilekçesine dikkat çekildi.  "11 Mayıs 1863 günü akşam saatlerinde Aksaray kasabasından geçen nehrin taşmasıyla büyük bir sel oluşmuştu. Nuh Tufanı büyüklüğündeki bu sel kasabanın her tarafına kol kol hücum etmiş ve kasabada yaşayan insanları gece vakti mağdur etmişti. Mal, eşya ve hayvanlar tamamen telef olmuş, insanlar canlarını zor kurtarmıştı. Selden kaçanlar dağ tarafına kaçarak ve Ulu Cami çevresinde toplanarak selden kurtulabilmişti. Mahsur kalanların ve ağaçların üstüne çıkarak canlarını kurtaranların feryat ve çığlıkları sabaha kadar işitilmişti. Üç saat boyunca süren bu sel tüm evleri harap ederek yıkmıştı. Evlerdeki eşya ve zahire tamamen yıkıntılar altında kalmış ve kurtarılabilen eşyalar ise kullanılamayacak bir hale gelmişti. Sayısız hayvanın telef olmasından başka maalesef 8-10 kişi de canını kaybetmişti. Tüm kasaba halkı aç ve bi-ilaç olarak harabeler üzerinde açıkta kalmış durumdaydı. Kendimizi geçindirmeye, karnımızı doyurmaya ve yıkılan evlerimizi yeniden yapmaya gücümüz kalmamıştı. Perişanlığımızı ve memleketin durumunu Konya Valisi aracılığıyla İstanbul’a bildirmiştik. Kasabada oluşan zararın tespiti için Konya İdare Meclisi üyelerinden Hüseyin Hüsnü Efendi ve Niğde’den Ahmed Beyzade Salih Efendi Aksaray’a geldiler. Aksaray İdare Meclisi üyeleriyle mahalle mahalle dolaşarak tespitlerini yazdılar. Hazırlanan defter kapınıza takdim edilmiştir. Taşan nehrin iki tarafında bulunan tüm cami, mescit, medrese, hamam ve köprüler tamamen yıkılmıştır. Daha önce bir kısmı zarar gören ve zamanında Sultan Alaeddin tarafından yaptırılmış olan set de tamamen yıkılmıştır. Yıkılan bu setin taşları nehir yatağını tamamen doldurduğundan bundan sonra az bir yağmurda bile sel olması kaçınılmazdır. Durumumuzu tarif etmekten bile aciziz. Perişanlığımızı sadece merhametli Padişahımız efendimize arz ediyoruz. Bahsedilen set ile yıkılan cami, mescit, medrese, hamam ve köprülerin yeniden inşası ancak padişahımızın yardımıyla mümkün olabilir. Padişahımızın yardımı olmazsa kasabamız tamamen nüfussuz kalır. Kasaba halkı hâlâ dağlarda ve yüksek yerlerde perişan bir halde yaşamaya çalışmaktadır. Padişahımız efendimiz bizlere yardımcı olurlarsa şehrimizin bânî-i sânîsi (yeni kurucusu) olacak ve Aksaray’da yatan Allah ehli evliyaların ruhani desteklerini ve fakir halkın dualarını alacaktır. Amacımız sadece durumumuzu arz etmektir. Elbette son karar Padişah efendimizindir."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER