İnsanlık Nasıl Çoğaldı
AKSARAYİnsanlık, Kardeşlerin Birbirleriyle Evlenmesiyle Mi Çoğaldı
Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Karauğuz, insanların, Havva’nın 20 batında 40 ila 120 çocuk dünyaya getirmesi ve aynı batından olmayanların çaprazlama şekilde birbirleriyle evlendirilmesi suretiyle çoğaldığına yönelik bilgilerin Kur’an-i değil, Tevradi olduğunu söyledi.
Tevrat ve Gılgamış Destanındaki Anlatıların Benzerliği
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Arkeoloji Topluluğu’nun düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan ve “Çivi Yazılı Kaynaklar, Tevrat, İnciller ve Kur’an’a Göre Âdemin Çocukları” konulu bir konuşma yapan Prof. Karauğuz arkeoloji, antropoloji ve antik filoloji gibi ilimlere Osmanlı’nın soğuk ve mesafeli davrandığını belirtti. Oysa 19’uncu yüzyılda Batının bu ilimleri kullanarak Kutsal Kitaplarını teyit etmeye çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Güngör Karauğuz, “O dönemde bir kısım münevverlere göre de Kur’an detay vermemekteydi, ayetler sadece ibret alınmak maksadıylaydı ve üzerinde tartışılmaya gerek yoktu. Bu anlayış bizde, bu ilimlere karşı ilginin oluşmamasına yol açtı” dedi. Batılıların 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde, günümüzde Irak topraklarında bulunan bir bölgede 25 binin üzerinde çivi yazılı kil tabletlerin olduğu bir kütüphane tespit ettiklerini belirten Karauğuz, şöyle devam etti: “Özellikle 12 kil tabletten oluşan ve tek konuyu anlatan tabletler grubu, Batıyı hayretler içinde bıraktı. Gılgamış olarak adlandırılan destandaki anlatılar, Tevrat’taki Yaratılış bölümünün 6 ve 9’uncu baplarının neredeyse kopyasıydı."
Nuh Tufanı Meselesi
İ.Ö. 3’üncü binyılın ilk çeyreğinde, İ.Ö. 18’inci yüzyılda ve İ.Ö. 1250’li yıllarda kaleme alınan bu destanda Nuh Peygamberin adının çeşitli isimlere karşılık geldiğini anlatan Karauğuz, “1922 yılında bir Sümer kenti olan Güney Mezopotamya’daki Ur’da yapılan kazılarda, tufan kalıntısının izlerini taşıyan bir tabakaya rast gelindi. Bu tabaka İ.Ö. 2850-2650’li yıllara denk geliyor. Yani Nuh, Ural-Altay dil ailesine mensup olan Sümer toplumuna gelmiş bir peygamber olmalıydı. Çünkü bu yıllarda Sami bir topluluk olan Akadlar, henüz bir devlet kuramamıştı. Hem arkeolojik, hem de antik filolojik veriler, Mezopotamya’yı etkilemiş olan kısmi bir tufandan söz ediyordu. Tufan’ın evrensel olduğu söylenir ama bu tamamen mitolojik ve Tevradi bir bilgidir; bilimsel ve Kur’an-i değildir. Dahası, anlatılar günümüz kutsal kitaplarıyla da benzerlik gösteriyordu ama bu benzerlik Tevrat ve Gılgamış Destanı için geçerli bir benzerlikti. Kur’an, tufanla alakalı olarak her şeyden ikişer çiftin gemiye alınmasını, bir tufan olduğunu, geminin bir dağ üzerine oturduğunu, Nuh Peygamberin 950 yıl yaşadığını teyit eder. Diğer bilgileri ise Kur’an doğrulamamaktadır” dedi.
İnsanlık, Kardeşlerin Birbirleriyle Evlenmesiyle mi Çoğaldı?
İslam dünyasının ilk dönemlerdeki bilginlerin, evren ve canlılar için kozmolojik, biyolojik, jeolojik ve kimyasal evrimden ziyade, bir tekâmülden söz ettiklerini ileten Prof. Dr. Güngör Karauğuz, “Hatta mutasyon ve doğal seleksiyon yoluyla insanın maymundan türediği bile söylendi ve bu İslam Bilginlerinin eserleri pek çok Batı diline aktarıldı. Darwin evrim teorisinin sahibi değil; onu açıklamaya çalışan isimlerden sadece birisidir” dedi. 18’inci yüzyılla birlikte İslam Dünyasında yaratılış faraziyelerinin sorgulanmadığını ve sorgulanmış olanların da unutulmaya ve unutturulmaya başlandığını dile getiren Karauğuz, şöyle konuştu: “İnsan neslinin Kur’an ışığında nasıl çoğaldığının sorgulanması gerekirken, bir anda kardeşlerin birbiriyle evlenmesiyle insanoğlunun çoğaldığı kanıksandı. Oysa böyle bir çoğalma ne Kur’an’da, ne de Hadis-i Şeriflerde geçmiyordu. Peki, bu mesele nasıl olmuş da toplumun en ücrasına kadar nüfuz edebilmişti? Havva’nın 20 batında 40 hatta 120 defa ikiz çocuk doğurduğu ve bunların aynı batında olmamaları şartıyla çaprazlama şekilde birbirleriyle evlendirilmesi ile alakalı bilgiler Tevrat kaynaklıdır. Meseleye Kur’an-i açıdan bakılırsa ortaya farklı sonuçlar çıkar” dedi. Sunumunun ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Karauğuz, soruları yanıtladı. Konferansı takip eden ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Karauğuz’a “Teşekkür Beratı” takdim etti. Haber: Mehmet Eser
İlginizi Çekebilir