© Anadolu Ekspres 2021

DKKYB Başkanı Aktürk: “Üretici, Yem Fabrikalarıyla Yalnız Bırakılmamalı”

Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği (DKKYB) Başkanı Mahmut Aktürk, yem fiyatlarının yükselmeye devam ettiğini belirterek, "Bu beyefendiler baktı üretici süt ve etten para kazanıyor, biz de zam yapalım hissemizi, payımızı alalım diyorlar" dedi.

DKKYB Başkanı Aktürk, üreticilerin en büyük girdi maliyetinin yem olduğunu belirterek, yem firmalarının zam üstüne zam yaptığını söyledi. 

 

"Yem Fiyatları Yetiştiricinin de Üreticinin de Belini Kırıyor"

Hayvancılığın en büyük girdisinin yem olduğunu belirten Aktürk, "Tabii yetiştiricinin de üreticinin de belini kırıyor. Son günlerde sebebini anlamadığımız bir şekilde yem fiyatlarına yüz liraya yakın, bazı yemlerde 150 lira yakın bir artış olduğunu hepimiz izlemekteyiz. Buna neye göre zam yapılıyor? Bunun fiyatını kimler belirliyor? Bununla ilgili hem bakanlığımıza hem yetkililere müracaat ediyoruz. Serbest piyasa ekonomisi, arz talep dengesi fiyat verirler, piyasa koşulları gibi tavsiyeler ve nasihatlerle karşılaşıyoruz" dedi.

 

"Üreticinin Yem Fabrikalarıyla Yalnız Bırakılmaması Gerektiğini Düşünüyoruz"

Bir maliyet hesaplaması yapılması gerektiğini ifade eden DKKYB Başkanı Aktürk, "Hayvancılıkta da gerçekten bu yem fiyatlarını belirleyen elementlerin işte mısırın, arpanın, kepeğin, soyanın, küspelerin bunların maliyet hesabının mutlaka yapılması lazım. Üreticinin yem fabrikalarıyla yalnız bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü üretici bu yemle mücadele edemiyor, hayvanlarımızı zaten yeme bağımlı hale getirdik. Arpayla, buğdayla, mısırla tek başına silaj yoncayla hayvancılık yapamaz hale geldik. Bu işletmeler mutlaka fabrika yemine ihtiyaç duyuyorlar. Uyuşturucu bağımlılığı gibi bir bağımlılık haline geldi fabrika yemleri. Bu yemi yedirmeden ne et alabiliyor hayvan ne süt veriyor. Yetiştirici de bunu almak zorunda kalıyor" ifadelerini kullandı.

 

"Gerçekte Olan Bir Şey Şu Anda Yem Fiyatlarının Anormal Şekilde Arttığı"

Yem fabrikası sahibinin keyfine göre fiyatlama yapıldığını söyleyen Aktürk, "Fabrikatör beyefendi bugün 400 lirayı uygun görürse 400 liraya satıyor, vatandaş alıyor. 500 lirayı uygun görürse 500 liraya alıyor. Bunun maliyeti nedir, bunun kar oranı nedir, buna kim müdahale eder? Bu noktada kimse yok. Saldım çayıra Mevla’m kayıra gibi bir sistem oturmuş devam ediyor. Bununla ilgili tabii sivil toplum örgütleri, bizler bakanlığımızda yetkililer ve fabrikalarla görüşüyoruz ama herkesin bir mazereti var. Fiyatların yüksekliğinden, yemdeki proteinin yurt dışından geldiğinden, tonu 100 lira olan bir proteinin tonunun 200 dolara çıktığını söylüyorlar. Avrupa'da ve dünyada fiyatların arttığından bahsediyorlar. Tabii biz bunları bilemiyoruz. Gerçekte olan bir şey şu anda yem fiyatlarının anormal bir şekilde arttığı ve yetiştiriciyi ve üreticiyi ciddi anlamda üretim noktasında sıkıntıya soktuğu" açıklamasını yaptı.

 

"Beyefendiler Baktı Üretici Kazanıyor, Biz de Zam Yapalım Hissemizi Alalım Diyorlar"

Yem fiyatlarının üreticinin en büyük ortağı olduğunu belirten Aktürk, "Aslında mesele şu; her süt fiyatının ve et fiyatının arttığında ortaklarımızdan en büyüğü olan yem fabrikaları, üreticinin en büyük ortağıdır. Kazancımızın yüzde 70-80'inin ortağı onlar aslında. Onlar adına onların işçisiyiz gibiyiz. Bu beyefendiler baktı üretici süt ve etten para kazanıyor, biz de zam yapalım hissemizi, payımızı alalım diyorlar. Yem fiyatını 550 liraya kadar yükselttiler. Canları sağ olsun diyoruz ama bizim yem fabrikalarına ihtiyacımız olduğu doğrudur ama yem fabrikalarının da bu hayvancılara, işletmelere daha çok ihtiyacı olduğunu unutmamalılar. Bir gün satacak bir işletme bulamazlarsa onlar da fabrikalarını ne yaparlar bilmiyorum. Bizim ihtiyacımız olduğu kadar onların da işletmelere ihtiyacı olduğunu unutmasınlar. Sosyal bir tepki vermek lazım, toplumsal bir tepki vermek lazım, yem girdilerini azaltmak lazım. Arpa, buğday, yoncayı bir işletme kendi üretebiliyorsa kendi yemini üretebiliyorsa fabrika yemini 10 ton yediriyorsa 5 tona, 5 ton yediriyorsa 3 tona düşürerek yavaş yavaş toplumsal bir tepkiye gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sadece STK'ların bağırması veya devletin şunu yapması, bunu yapması değil, her alanda  toplumsal tepki vermek lazım. İşte yemi azaltmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.

 

"Üretici Birlikleri, Devlet, Bakanlık Her Konuda Üreticinin Yanında Olmak Zorunda"

"Yumurta fiyatlarından şikayet ediyor herkes, mesela yumurta almayalım 1 hafta 10 gün. Yumurtacılar ne yapacak?" diyen Aktürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Tavuklar her gün yumurtluyor. Toplumsal tepki yapmazsak hep birileri bizim hakkımızı arasın uğraşsın demekle olmaz. Tabii ki üretici birlikleri, devlet, bakanlık her konuda üreticinin yetiştiricinin yanında olmak zorunda. Biz bunları kabul ediyoruz ama üretici de tüketici de toplumsal tepki noktasında herkesin kendi üzerine düşeni yapması gerekiyor diye düşünüyorum." Haber: Kemal Onur Atalay

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER