© Anadolu Ekspres 2021

“Bilimden, Mantıktan Uzak Çıkarılan Yönetmeliği, Geldiği Yere Geri Gönderin!”

Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Şenol Atakan ve beraberindeki aile hekimleri, basın açıklamasında bulunarak, yeni getirilen yönetmeliğe tepki gösterdi.

 Başkan Atakan, beraberinde aile hekimleri ve eczacıların katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Eski Sağlık İl Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında, getirilen yeni yönetmeliğin “zulüm yönetmeliği” olduğu ifade edilirken, yetkililere çağrı yapıldı.

“Bakanlığımızın Sahanın Görüşünden Uzak Hazırladığı Eziyet Yönetmeliği ile Karşı Karşıyayız”

Aile hekimliği sisteminin mesleği tehdit ettiğini ifade eden Atakan, “Bizler Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarımızla Türkiye’mizin birinci basamak sağlık yükünü sırtlamaktayız. Vatandaşlarımızın doğumundan itibaren, son anına kadar yanında olan, onların sağlıkları ile ilgilenen tek meslek grubuyuz, vatandaşlarımızın aile hekimleriyiz. Bugün burada olmamızın sebebi bizler için artık bıçağın kemiğe dayanmış olmasıdır. Bakanlığımızın sahanın görüşünden uzak olarak hazırladığı eziyet yönetmeliği ile karşı karşıyayız. Yani zulüm yönetmeliği. Bilimsel temellerden uzak, meslek onurumuzu hiçe sayan ve anayasal haklarımızı ihlal eden bu yönetmelik, bizleri belirsizliğe ve güvencesizliğe sürüklerken, performansa dayalı bir kölelik sistemini de beraberinde getirmektedir” dedi.

“Çalışanın Memnuniyeti Göz Ardı Edilmemelidir”

Aile hekimlerinin moto-kurye gibi puanlatılmaya çalışıldığını söyleyen Atakan, “Aile hekimliği hizmetlerinde karşılaştığımız sorunlar, aşı relerinin artması, kanser taramaları ve izlem muayenelerinde hastaların gelmesini sağlamakta çektiğimiz zorluklar ortadayken, negatif performans kriterlerinin artırılması, biz hekimlerin kontrolü dışındaki durumlarda bile cezalandırılmamıza neden olmaktadır. Hastaya sağlığını tehlikeye attığında hiçbir sorumluluk verilmezken, yine tüm sorumluluk aile hekimleri üzerine yüklenilmektedir. Hiçbir bilimselliği olmamasına rağmen 6 ayda bir sağlıklı veya hasta olup olmadığına bakmaksızın vatandaşı muayene edeceksin yoksa maaşını alamazsın diye tehdit edilmekteyiz. Soruyoruz size hasta olmayan birinin 6 ayda 1 sağlık merkezinde ne işi var? Tam tersi, vatandaş hasta oldu hastaneye gidip muayene oldu diye cezalandırılıyoruz. Her hekim hastası için akıl ve bilimin ışığında en iyi sağlık hizmetini vermeye çalışmaktadır. Memnuniyet hastanın sağlığına kavuşmasını sağlamaktır. Ayrıca memnuniyet karşılıklıdır. Çalışanın memnuniyeti göz ardı edilememelidir. Ancak burada nasıl ve ne şekilde yapıldığı belli olmayan sübjektif bir skalası sunulmaktadır. Bu yönetmeliğe göre memnuniyet puanlaması adı altında hekimlik onuru ayaklar altına alınmıştır. Aile Hekimleri maalesef ki moto-kurye gibi puanlatılmaya çalışılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Muayene Sayısına Dayalı Teşvik Ödemesi, Sağlık Hizmetlerini Ticari Bir Sisteme Dönüştürmektedir”

“Hala muayene sayısına dayalı teşvik ödemesinde ısrar edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin amacını saptırarak, sağlık hizmetlerini ticari bir sisteme dönüştürmektedir” diyen Atakan, “Performans hedeflerinin belirsizliği, matematik profesörlerinin bile çözmekte zorlanacağı formüllerle dört bilinmeyenli denklemlerle karşı karşıya kalmamız, hekimlerin iş güvencesini elinden almaktadır. Bakanlığın belirlediği belirsiz kriterler, hukukun temel ilkelerinden olan ‘belirlilik ilkesine’ açıkça aykırıdır. Bu yönetmelik sadece biz hekimlerin haklarını gasp etmekle kalmıyor, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini de tehdit etmektedir. Bu düzenleme, doğrudan halk sağlığını hedef alan bir silsiledir. Yeni Aile hekimliği Ödeme ve Sözleşme yönetmeliği ile yine aile hekimliği çalışanlarının kontrol edemediği hastaneye başvuru oranı üzerinden teşvik getirmektedir. Bu teşvik için geçen yıldan daha az hastanelere başvuru istenmektedir. Yine aile hekimliği birim başına nüfusların 2000’ler altına düşürülmeden ve sevk zorunluluğu gelmeden getirilen bu teşvik, sanki tüm aile hekimliği çalışanları bu teşvikten yararlanacakmış izlenimi vermekte ve kamuoyunu yanıltmaktadır. Zira aile hekimlerinin bu teşviki hangi çalışma ile elde edebileceği bile belirsizdir. Bugün ülkemizde tüm sağlık kuruluşlarına özellikle de hastanelere yoğun başvurunun sorumlusu aile hekimleri değildir. Bu düzenleme ile vatandaşın hastanelere başvurusu engellenmek istenmektedir” dedi.

“Aile Hekimlerinin Reçetelerine Kısıtlama Getiren Uygulama Kaldırılmalıdır”

Yönetilebilir bir sevk zincirinin getirilmesi gerektiğini ve bunun şartlarının oluşturulması gerektiğini ifade eden Atakan, hizmetlerin verimli sunulması için birim başına 2 bin nüfusun geçilmemesinin şart olduğunu söyleyerek, “Bu şartlar oluşturulmadan vatandaşların hastanelere başvurularından dolayı aile hekimi sorumlu tutulamaz. Yeni Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinde yeni bir teşvik olarak sunulan ve yine il ortalamasına göre değer biçilen antibiyotik, ağrı kesici, mide ilaçları reçete edilmemesi teşviki asla kabul edilemez. Aile hekimlerinin reçetelerine kısıtlama getirmeyi hedefleyen, vatandaşın ihtiyacı olan ilaca ulaşmasına engel olacak bu uygulama kaldırılmalıdır. Bazı ilaçların fazla tüketilmesinin suçlusu aile hekimleri değildir. Aile hekimlerine sunulan il ortalaması gibi anlamsız bir hedefin olması, bilimsel veriden ve gerçeklikten uzak olması nedeniyle kaldırılmalıdır. Alacağı maaş ile yazacağı ilaç arasında karar vermek zorunda bırakılan bir hekim özgür karar veremez ve özgürce verilmeyen bir tedavinin başarı oranı da son derece düşüktür” sözlerini kullandı.  

“Bu Yönetmelik ile Bakanlık Reçetelerimize Kota Koymak İstemektedir”

Yeni yönetmeliğin aile sağlığı çalışanlarına yük oluşturduğunu, aile sağlığı çalışanlarının en düşük gelire sahip sağlık çalışanı haline geldiğini ifade eden Atakan, “ASÇ'lerimizin taban hak edişlerinin arttırılmasını, iş yüklerinin azaltılması lazımdır. ASÇ’lerin severek yaptıkları görevlerinde kalabilmeleri için taleplerinin hızlıca yerine getirilmesini, ücretlerinin arttırılmasını aile hekimleri olarak talep ediyoruz. Bugüne kadar sağlığını özenle korumaya çalıştığımız halkımıza sesleniyoruz, bu yönetmelik ile bakanlık reçetelerimize adeta kota koymak istemektedir. Bu nedenle aile hekimleriniz bazı ilaçlarınızı yazmakta zorlanabilir, bu durum bizlerden değil bakanlığımızın getirmiş olduğu yönetmelikten kaynaklanmaktadır. Eziyet yönetmeliği bununla da sınırlı kalmamış hekimlerin ücretlerini onlarca formüle, onlarca kritere bağlı kılmıştır. Ulaşılması mümkün olmayan bu hedefler ile hekimler her aya farklı bir belirsizlik içerisinde girmekte, asli işi hastalar olması gereken hekimler ve sağlık personeli adeta veri giriş elemanı gibi binlerce veriyi tek başına girmeye zorlanmaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok görevin bir arada verildiği başka bir aile hekimliği sistemi bulunmamaktadır” açıklamasını yaptı.

“Her Türlü Afette, Milletimizin İmdadına Koştuk, Hak Ettiğimiz Bu muydu?”

Hangi ülke ve iş kanununda her ay 268 saat çalışma+icap nöbeti şartının olduğunu sorgulayan Atakan, “Haftada 65 saat çalışma+icap nöbeti gibi akıl dışı bir uygulamayla entegre hastanelerde çalışan hekimlerin nefesi kesilmeye çalışılmaktadır. Bu yönetmelik ve bunu hazırlayanlar hekimi, sağlık çalışanlarını bütün insani yasalara karşı olarak öldüresiye çalışmaya bu yolla eziyete zorlamaktadır. Entegre Aile Sağlığı Merkezi uygulaması kaldırılmalıdır. Halen entegre sistemde çalışan hastane ve sağlık merkezlerinde ihtiyaç duyulması halinde nöbet hizmeti gönüllülük esasına göre, tercihi arttıracak nöbet ücretleri belirlenerek sunulmalıdır. Aile hekiminin, aile sağlığı çalışanının ailesi yok mudur? Aile hekimlerine ayda 96 saat ekstra nöbeti reva görenler evlerinde mutlu mesut otururken, entegrede çalışan aile hekimleri yeni yönetmelikle evlerine bile gidemeyecek hale getirilmiştir. Pandemide ülkemizin yanında ölümle burun buruna gözümüzü kırpmadan savaştık, deprem oldu bölgelere gönüllü akın ettik, her türlü afette, zor durumda milletimizin imdadına karşılıksız koştuk. Hak ettiğimiz mükafat eziyet yönetmeliği miydi? Hak ettiğimiz bu muydu?” sözlerini kullandı.

“Hiçbir Yere Gitmiyoruz, Gitmeyeceğiz!”

Aile hekimlerinin muayene, aşı ve izlem ile sağlık sisteminin yükünü azalttığını, bunca gayrete karşı hastanelerdeki yoğunluğun faturasının yine aile hekimlerine çıkarıldığını belirten Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Şenol Atakan, “Şimdi deneyimli aile hekimlerimiz, deneyimli sağlık çalışanlarımız birer birer istifa ediyorlar. Bu toprakların değeri olan hekimlerimizin birer birer yurtdışına gittiğini içimiz yanarak izliyoruz. Hekimlerin meslek aşkını motivasyonunu yıktınız! Bizim tek isteğimiz her zaman bu topraklarda işini hakkıyla yapabilen hekimler olmaktı. Bir kez daha bu memleketin hekimleri olarak bakanlığa sesleniyoruz. Bilimden, sahadan, mantıktan uzak olarak çıkarılan yönetmeliği geldiği yere geri gönderin. Asla kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Halkımızın da bizim yanımızda olduğunu biliyoruz desteklerini de hissediyoruz. Bizler kararlıyız, buradayız ve şunu iyi bilin burası bizim memleketimiz. Hiçbir yere gitmiyoruz, gitmeyeceğiz! Son nefesimizi bu ülkenin güzel insanları için hekimlik yaparken vereceğiz! Bu topraklarda insanca sağlık hizmeti verebilmek için sonuna kadar, sonuna kadar, sonuna kadar mücadele edeceğiz” açıklamasını yaptı. Haber: Kemal Onur Atalay

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER