ASÜ’LÜ PROF. DR. YILMAZ: "MESLEKİ LİSELER ÜLKENİN KARA GÜN DOSTUDUR”
GÜNDEMASÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, “Teknoloji olmalı ama bağımlılığa dönüştürmeden dozunda ve lehte kullanmasını bilmeliyiz” dedi.
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Aksaray Şehit Yavuz Çoban Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gençlerle buluştu. “Riskleri ve Fırsatlarıyla Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka” konulu konferans veren Yılmaz, konferans öncesi Aksaray Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi proje koordinatörü Fikret Bocal’ın eşliğinde lisenin atölyelerini ziyaret ederek atölye öğretmenleri ve öğrencileriyle sohbet etti.
“Ekibi ve Okulumuzu Yürekten Tebrik Ederim”
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin öğrencileri ve öğretmenlerinin katılım sağladığı konferansta mesleki liselerin teknolojik bağlamda Türkiye’nin umudu olabileceğine vurgu yapan Prof. Yılmaz, “Ben bugün bu lisenin tüm atölyelerini ziyaret ettim. Gurur duyulacak çalışmalar çıkarılmış. Bu liselerin varlığı ve önemi kamuoyunca tam kavranamasa da ortaya konulan çalışmalar, gurur verici ve takdire şayandır. Pandemi döneminde takdir edilmesi gereken kıymetli üretimler ortaya koydunuz. Aksaray maske aparatları, Hatay ventilatör, Adana kimyasal dezenfektan ile sağlık alanında karşılaşılan salgına çare oldular. Yarın aranızdan öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir ekip Erzurum’da yapılacak robotik yarışmasına katılacak ve 450 yarışmacı arasında Aksaray’ı temsil edecekmiş. Robot aracı ve parkurdaki performansı gördüm. Ekibi ve okulumuzu yürekten tebrik ederim” ifadelerini kullandı.
“Teknoloji Olmalı Ama Bağımlılığa Dönüştürmeden Dozunda Kullanmasını Bilmeliyiz”
Yapılan çalışmaların bilimsel tarihinin geçmişine de değinen Yılmaz, ardından günümüze dair örnekler vererek, “Dijital dünyanın ilerlemesiyle sosyal hayatımızın yeni bir gerçeği olan z-kuşağı kendi kurdukları paralel evrenin dijital yerlileri olarak, yeni bir dil geliştirdiler. Bu ortak dil teknoloji diliydi. Artık kelimeler, cümleler bile yarım ağız konuşulan yeni jargona dönüşmektedir. MEB ve TÜBİTAK gibi ilgili eğitim ve teknoloji birimleri kurumsal işleyişine yeni bir boyut getirip, teknolojiyi eğitim ve uygulama süreçlerine taşıdılar. MEB’teki Tasarım Beceri Atölyeleri ve TÜBİTAK’taki Dene Yap Atölyeleri bilimin, fenin, teknolojinin, mühendislik, matematik ve sanat becerilerinin özeti olan STEM-A ve Yapay Zekâ kavramlarını yaygınlaştırma çabası veriyor. Böylece gençliğin teknolojik derinliğine dönük, robotik, kodlama, tasarım, uzak ve sibernetik gibi pek çok uygulama hayatın vazgeçilmez bir gerçeği haline gelmiş oldu. Artık Chat CPT 4.0 yapay zeka programları öğrenci ödevlerine, akademisyenlerin bilimsel çalışmalarına, hatta sinema filmlerinin çekimlerine bile ilham kaynağı oldu. Bu kadar teknolojiyle içli dışlı olmanın elbette sosyal hayata dair yan etkileri olacaktır. Sanal ortamda lüzumsuz ve aşırı zaman geçiren öğrenciler sosyalleşme ve aile kavramını yitirmeye, kendine özgü kurdukları sanal dünyanın dehlizlerine sığınarak, bireysel tatminini buralarda kazanmaya çaba sarf etmeye başladı. Bunun elbette kişilik ve ruhsal bozulmayı tetiklediği bir vakıadır. Teknoloji olmalı ama bağımlılığa dönüştürmeden dozunda ve lehte kullanmasını bilmeliyiz” açıklamasında bulundu. Konferansın ardından Prof. Yılmaz, okulda en çok kitap okuyan Yusuf Karataş’a “Hayatın Kıyısında” kitabını imzalayarak hediye etti. Akabinde hatıra fotoğrafı çekilerek program sonlandırıldı. Haber: Sedef Altınkaya
İlginizi Çekebilir