Anne Köpeğin Yardım Çırpınışlarına Sessiz Kalmadı

 Ortaköy ilçesinde resmi bir kurumda özel güvenlik görevlisi olarak çalışan ve kendini hayvanların bakımına adayan 45 yaşındaki Yasin Köse, Aksaray’ın Ortaköy ilçesinde bulunan yaralı bir köpeği Kırşehir ve ardından da Adana’ya tedaviye götürmek için yola çıktı. Aracı ile ilçeden çıktıktan yaklaşık 10 kilometre sonra karayolunda yavru bir köpeğin hareketsiz yattığını gören Köse hemen aracını durdurarak ne olduğunu anlamak için araçtan indi. Bu sırada yavru köpeğin annesi olduğu anlaşılan yetişkin köpek Köse’ye yaklaşarak çırpınışlarıyla adeta yardım istedi. Köse’nin cep telefonu kamerası ile görüntülediği olayda anne köpeğin çırpınışları yürekleri dağladı. Yavrusuna müdahale etmek isteyen Köse’den adeta yardım isteyen anne köpeği ve yavrusunu da alıp araca bindiren Köse vakit kaybetmeden Kırşehir ilinde bulunan ve sürekli hayvanları tedavi ettirdiği kliniğe gitti. Burada klinik görevlileri yavru köpeğe hemen müdahale ederken, yapılan müdahale sonucunda yavruda kırık ve çıkığın olmadığı, sadece ufak tefek yaraların olduğu anlaşıldı. Hayvan sever Yasin Köse, klinikteki müdahale esnasında da cep telefonu kamerasıyla yaşananları görüntülerken, görüntülerde annenin tedavi sırasında bile yavrusunu bırakmadığı, sürekli yanında durduğu ve Köse’den sürekli olarak yardım istercesine çırpınışları görünüyor. Tedavinin ardından Yasin Köse ilk aldığı köpeği kliniğe bırakarak yavru ve anne köpeği alıp tekrar olay yerine geldi. Burada anneden diğer yavrularını göstermesini, yuvaya götürmesini isteyen Yasin Köse, adeta anne köpekle girdiği iletişimle anne köpeğin yavrularını kendisine getirmesini sağladı. 5 yavrusuyla birlikte Yasin Köse’nin karşısına çıkan anne köpek burada da adeta Köse’ye teşekkür edercesine hem Köse’nin ellerini yaladı hem de başını defalarca eğerek teşekkür etti. Adeta korku çırpınışlarından kurtularak mutluluk çığlıklarına bürünen anne köpek daha sonra yavrularını emzirdi. Anne ve yavrularının güvende olmadığını düşünen Yasin Köse hepsini alarak ilçedeki evinin bahçesine götürdü.

Burun kemiği ameliyatının ardından hastanede yaşadığı olayı gözleri dolarak anlatan Yasin Köse, “Ben Ortaköy’den Kırşehir’e, Kırşehir’den de Adana’ya bir canı tedavi için götürüyordum. Ortaköy’den çıktıktan 10 kilometre sonra yolda bir anormallik olduğunu fark ettim. Bir tane yavru yolun ortasında yatıyor, ne zaman olduğunu da bilemedim. Belki 5 dakika belki yarım saat. İnsanlar artık fark edememiş mi bilemiyorum. Nasıl durdurdum aracı yavru ağlıyor. Korkudan da altına etmiş. ‘Allah’ım inşallah kırığı falan yoktur’ dedim. Aldım yavruyu kucağıma, bu kez anne ‘Beni de götür’ dedi. O da ayrılmak istemedi. Sonra hem yavruyu hem de anneyi kucağıma alıp korkmasınlar diye aracımın ön tarafına bindirdim. Ama o kadar korkmuş ki yavru sonra hiç sesi çıkmadı. Son sürat Kırşehir’e kliniğe götürdüm. Sağ olsunlar oradaki Ali Hocam hemen müdahale etti. Ama anne böyle ağlıyor, çırpınıyor. Acaba yavrusunun bir tarafının ağrıdığını, bir şey olduğunu sanıyor. ‘Merak etme anne inşallah bir şeyi yoktur’ falan dedim. Sonra, ‘Hocam bunun kesin kardeşleri de vardır. Sonra klinikte tedavisi tamamlandı. Ben aldım ve olay yerine geldim. Yavru kucağımda ama korkuyu atlattılar. Anneye dedim ki, ‘Anne beni yavrularına götürür müsün?’ dedim. Yavruyu yere bıraktım anne o kadar mutlu ki o korkusu bitti. Bir ara ağaçların arasından girdi gitti ama ben giremedim. Böyle nerden girerim diyerek yürürken anne çıkıp yavrularını bana getirdi. Çok mutlu oldum. Çok akıllı varlıklar bunlar. Şu anda halen bakıyorum onlara. En son dün görüştük. Zaten onları gördükten sonra hastaneye geldim” dedi.

“Onlar benim çocuklarım gibi”

Hayvanları çok sevdiğini belirten Yasin Köse, “Bir onlar için değil. Ben dağlarda taşlarda çok mazlum yavrular görüyorum. Rabbimin emaneti, biz gitmesek de, mücadele etmesek de, koşturmasak da rabbim asla onları perişan etmez. Biz bunu biliyoruz. Ama biz bir imtihan dünyasındayız ve onlara sahip çıkmalıyız. İşte dağlara atılanlar, öldürülenler, bunlar gerçekten çok üzücü. Benim hayatım bunlar. Benim çocuklarım gibi. Çünkü onların gözlerindeki o samimiyeti, sevgiyi görebiliyorum. Ne olursa olsun onu rabbim gönderiyor bize. Kapımıza gelen yavruları boş çevirmeyelim. Rabbimin onun karnını doyurmaya gücü yetmiyor mu? Eblette yeter ama biz ne yapıyoruz. Bizim kapımızdan gitsin de nereye giderse gitsin düşüncesindeyiz. Yazıktır, günahtır. Allah herkese nasip etmez bunu. Her sabah kalktığımda yüzlerce kilometre geziyorum. ‘Allah’ım bana nerede zorda yavru var göster’ Sadece hayvanlar değil, insanlara da yardım etmeyi çok seviyorum. Keşke imkanım olsa da hepsine yetişebilsem” ifadelerini kullandı. Haber: Muhammet Küçüker