© Anadolu Ekspres 2021

AKMÜB Başkanı Fatih Güneş: Tüm Sorumluluk Yapı Denetimleri Ve Denetleme Mekanizmasında

Aksaray Müteahhitler Odası (AKMÜB) Başkanı Fatih Güneş, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin ardından bölgede araştırma yaptıklarını belirtti.

 Deprem bölgesinde yıkılan binalarının yüzde 90'ının eski yapı olduğunu söyleyen Güneş, imar affının acı sonuçlar doğurduğunu da ifade ederek, tüm sorumluluğun yapı denetimleri ve denetleme mekanizmasında olduğunu belirtti.

Tüm Sorumluluk Yapı Denetimleri Ve Denetleme Mekanizmasında

Başkan Güneş, "Bu süreçte müteahhitlerin üzerine yoğun bir baskı yapılıyor. 1999 depremi sonrasında çıkartılan yeni yasayla birlikte müteahhitler sadece finanstır. Tüm sorumluluk yapı denetimleri ve denetleme mekanizmasındadır. Müteahhitler işlerini düzgün yaptıysa ve evrakları tamsa denetleme sisteminde bir çarpıklıkla eksiklik var" açıklamasında bulundu.

Yüzümüzü Batıya Dönmüş Olsak Da Hala Doğu Ülkesiyiz

Son yüzyılın en şiddetli depreminin yaşandığını belirten AKMÜB Başkanı Güneş, "Keşke bu üzücü olayları yaşamasaydık. Türkiye her ne kadar yüzünü batıya dönmüş olsa da hala bir doğu ülkesiyiz. Teknolojik olarak, medeniyet olarak ve yaptığımız işler olarak daha batıya ayak uydurduk diyemeyiz. İnsanlarımız eski yapılarından çıkmak istemiyor. Devletimiz milletimizle el ele vererek bu depremden dersler çıkartarak daha güçlü bir şekilde çıkacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Müteahhitlerimizin Yaptığı İşten Ve Yapacak İşlerimizden Kefiliz

Depremin ardından binlerce binanın yıkılmasından dolayı müteahhitlerin tepki çektiğini belirten Güneş, şu değerlendirmeleri yaptı: "Bu sektörde bilen de konuşuyor bilmeyen de konuşuyor. Müteahhitlere tepki oluyor. Tabi insanların acıları ve sorunları var, evleri yıkılmış burada müteahhitlere yükleniyor ama bu konu araştırılmadan müteahhitlere yükleniliyor. Anadolu'da bir tabir vardır 'Bizler çiğ yemedik ki karnımız ağrısın.' Müteahhitlerimizin yaptığı işten ve yapacak işlerimizden kefiliz. Biz yaptığımız işlerin her zaman arkasındayız. Türkiye'de müteahhitlik sektörü 90'lı yılların sonunda hızlandı. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için birçok kişi müteahhitlik mesleğine yöneldi. 99 depreminden sonra ülkemizde müteahhitlik yeni bir milat dönemine girdi, yeni bir inşaat dönemi başladı. 99 yılının dönemine kadar da müteahhitlik hizmeti alınan inşaatların yüzde 60-70'i çökmedi. Bunun dışında kalan kooperatif şeklinde yapılan ya da 3 kişinin bir araya gelip hiçbir statik ve demir analizi yapmadan beton analizi yapmadan, resmi projesi ve belediyenin onayı olmadan yaptığı binalar, maalesef bugün vatandaşlarımıza mezar oldu.

Kentsel Dönüşüm Yapılması Şarttır

AKMÜB Başkanı Güneş, eski bina sayısının çok fazla olmasının Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu ifade ederken, "Ülkemizde hızlı bir şekilde kentsel dönüşüm yapılması şarttır. Bunun bir devlet politikası meselesi olması lazımdır" dedi.

Yıkılan Binaların Yüzde 90'ı 99'dan Önce Yapılan Binalar

Depremde yeni binaların da yıkıldığını söyleyen Güneş, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: "Tabi ki burada da ihmaller var. Müteahhitler dört dörtlük demiyoruz ama işini kötü yapan insanların da ayıklanması lazım. Bir yanlış varsa devlet bunun cezasını vermeli. Biz de içimizde kötü iş yapanları aramıza almamaya çalışıyoruz. Beton ve demir noktasında bina depreme dayanıklı değil ama binanın yapım aşamasında düşük kaliteli inşaat malzemeleri kullanan olabilir. Deprem yönetmeliğine uygun Çevre Şehircilik Bakanlığı ve belediyenin yönetmeliğine uygun projeler üretiliyor deprem bölgesinde. Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 90'ı 99'dan önce yapılan binalar. Yani deprem yönetmeliğine uyumayan binalardır. AKMÜB olarak Hatay ve Antakya civarına müteahhit arkadaşlarımız ve ben de gittim. Gördüğümüz manzara şu; vatandaş iki katlı bina yapmış, üstüne çocuğu olmuş bir kat daha çıkmış. Tabi bir imar barışı olayı var, imar barışı yanlış alınmış bir karar olarak karşımıza çıkıyor. O gün için belki doğru görülüyordu, insanları mağdur etmeyelim diye vatandaş isteyince devlet de o zamanın şartlarına göre oturdu hesapladı kabul etti. İmar barışına yönelik tüm Türkiye'de bir talep de vardı. Bugün geldiğimiz noktada bunun yanlış olduğunu ve geleceği hesaplamamız gerektiğini öğrenmiş olduk" ifadelerini kullandı. Haber: Dilek Eyüboğlu

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER